Her insan doğumdan başlayıp ölüme kadar sürdüğü hayatında çeşitli faktörlere bağlı olarak geliştirdiği bir kişilik yapısına sahiptir. İnsanlar hem çeşitli karakteristik özellikleriyle hem de sahip olduğu kişilik özelikleriyle bireyleri kendi arasında özgün yaparken hemde yaşadığı olaylarda farklı tepkiler vermesine sebep olmaktadır.
Birçok kişilik çeşidi bulunmaktadır, bunlardan biri olan borderline kişilik yapısına sahip bireylerin en belirgin özelliği ‘iyi’ ve ‘kötü’ kavramlarının ayırt edilemiyor olmasıdır. Borderline kişilik yapısına sahip bireyler yaptığı davranış çevre ve toplum tarafından onaylanılıp takdir edilince ‘iyi’, onay görmeyince tepki alınca ‘kötü’ olarak adlandırırlar. Olaylara ani tepkilerle vermekle beraber bazen olayları kendi içlerinde fazla anlam yükleyerek fazla tepkiler verebilirler. Her kişilik özelliği kişilik bozukluğu olarak adlandırılamaz. Bu tepkilerin fazla olup bireyin hayatını olumsuz yönden etkilemesiyle ve kişinin yaşam kalitesini düşürmesiyle bunu bozukluk olarak adlandırabiliriz.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler terkedilmekten aşırı korkarlar bunun gerçekleşmemesi için karşısındaki bireyleri göklere çıkaracak kadar övgüler yağdırır ve isteklerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Ya da istemedikleri durumla karşılaştıkları zaman bu durum tam tersine dönüşebilir yani bireyi değersizleştirip kötülemeye başlarlar. Toplumun ahlaki kurallarına aykırı davranışlar gerçekleştirebilirler ve bunu yaparken kendini haklı çıkaracak bir sürü düşüncelere sahiptirler. Bir durumu düzeltmek için zarar verse dahi bir başka şeyle düzeltmeye çalışırlar( moral bulmak için ya da birine karşı sevgi elde etmek için aşırı alışveriş yapma gibi). İntihar gibi olumsuz davranışları bulunmaktan çekinmezler. Duygu durumları çok değişkendir, ani öfke nöbetleri geliştirebilirler. Kendileriyle alakalı durumlarda aşırı alınganlık gösterebilirler.
Bu özelliklere sahip bireyler borderline kişilik bozukluğa sahip bireyler olarak adlandırılırlar, yaşam kalitelerini bozacak birçok olay yaşadıkları için bu kişiler sınırda kişiler olarak kabul edilir ve yaşam kalitesi açısında tedavi görülmesi gereken bireyler olarak görülür.