top of page

Kendi Kendine Psikoterapi: Yaz ve Gevşe

“Kalem aklın dilidir.” Cervantes
“Yazı yazmayı öğrenmek, her şeyden önce düşünmeyi öğrenmektir. ” Amiel Suche


Eğer düzenli olarak yazı yazan ya da günlük tutan biriyseniz bu alışkanlığın ne kadar rahatlatıcı, dinginleştirici olduğunu mutlaka deneyimlemişsinizdir.Yazmak yüzyıllardan bu yana hep önemsenmiş, benimsenmiş ve yüceltilegelmiştir. Hatta öyleki yazmanın ölümsüzlüğün kendisi olduğu bile söylenmiştir. Eğer şöyle bir bakarsak yazı tarihine tüm yazarlarda ortak bir nokta görürüz : Bir fikir, bir hayal var soyut şekilde dolanırken birden kağıda dökülüyor ve elle tutulur hale geliyor.İşte insanlığın başından beri var olan ancak yazıya döküldükçe bilim olan psikoloji de yazıya , yazmaya çok önem veriyor. Sözel ifadelerden daha geçerli daha gerçekçi bir yol olarak görülüyor yazmak.

İşte burada yazmaktan bahsetmek gerekiyor, sistemli olarak, bedenini, zihnini, kısacası kendini analiz ederek, fark ederek yazmak. Elbette yazmak birçoğumuz için rahatlatıcıdır, peki ama neden, ne işe yarıyor bu yazmak ? Öncelikle o iplerini uçurtma misali bir türlü kontrol edemediğimiz düşünceleri dizginleyebilmemizi sağlıyor yazmak, zihnimizden durmaksızın bir nehir gibi gelip geçen on binlerce fikirden gerçekten işimize yarayanları, önemli olanları tespit edebilmemizi sağlıyor bununla da kalmıyor ruh halimizi iyileştirmeye yaptığı katkılar bugün bilimin konusu oluyor nasıl mı?


Bir Araştırma

Geçenlerde okuduğum bir çalışmada, araştırmada yaşları 65 yaş üzeri biyopsi operasyonu geçirecek olan yaşlı katılımcı grubu oluşturuluyor. Grup ikiye bölünüyor. Kontrol grubundan günlük aktiviteler veya bulundukları odanın durumu hakkında gün için mümkün olduğunca çok yazması isteniliyor yani yazıyor ama kendiyle nispeten ilgisiz durumlar. Deney grubundansa geçmişten getirdikleri travmatik, tedirgin kişisel deneyimleri hakkında yazmaları isteniyor. Her iki grup da üst üste üç gün boyunca 20'şer dakika yazıyor. Ardından, sırayla üzücü olayları hatırlayarak ortaya çıkan olumsuz duygulara izin vermek için, bilim adamları biyopsi yapmayı iki hafta geciktiriliyor. Sonrasında biyopsi gerçekleştirilip iyileşmeyi izlemek için denekler 21 gün boyunca izleniyor. Sonuç ise çok çarpıcı ; deney grubunun 4 te 3 ü 10 gün içinde tamamen iyileşiyor, kontrol grubundan ise aynı sürede iyileşenlerin sayısı yarıyı bile geçmiyor.

Bu durumun en önemli açıklamasıysa üzücü bir olay hakkında yazmanın, deneysel katılımcılara duygularını daha mantıklı düşünmelerini sağladığı ve bunun da bahsi geçen olayları çevreleyen stresi azalttığı böylece iyileşmeyi de hızlandırdığıdır. Peki yazı yazmanın terapi etkisi oluşturması nasıl mümkün oluyor?

Kişi, karmaşık düşüncelerini, baskıladığı duygularını, onaylamadığı davranışlarını yazıya döktüğünde tüm bunlar adete kafesten uçan kuşlar gibi serbest kalıyor, anlamlandırılmaya başlanıyor. Böylece çözüm yolları belirginleşirken kişi omuzlarındaki yükleri kağıtların, defterlerin, notebookların üzerine bırakıyor ve bir anlamda katarsis (psikolojik boşalma) yaşıyor. Bugün popüler psikolojik kendine yardım kitapları bu mantıkla işliyor ve alınan sonuçlar gerçekten işlevsel olabiliyor. Örneğin pozitif psikoloji literatüründe çok önerilen bir ödev vardır : Her gün şükran duyduğun 3 şeyi yazmak eğer bunu düzenli yaparsak duygudurumumuza olumlu etkilerde bulunacağı söyleniyor, aslında zihnin işleyiş biçimi düşünüldüğünde (odağımızın nerede olduğu büyük ölçüde duygudurumumuzu belirler kuralına binaen) bu küçük uygulamanın bile daha iyi hissetmek için bir adım olabileceğini anlamak zor olmayacaktır. Bir terapi sürecine tam olarak eş değer olamasa bile kişi ağır psikopatolojik problemlere sahip değilse eğer oldukça fayda elde edebiliyor yazma işinden. Evet, belki psikolojik sorunları tek başına çözemeyecek yazı yazmak ancak çözüme ulaşmasını kolaylaştıracağına ve psikolojik hastalıklara yakalanma riskinizi azaltacağına şüphe yoktur.

Sonuç olarak yazın, içinizde ne kaldıysa, dilinize gelip yuttuğunuz ne varsa, söyleyip de pişman olduklarınız kadar duyup da mahcup olduklarınızı da yazın. Kendimi bildim bileli sürekli yazan biri olarak söylüyorum göreceksiniz işe yarıyor.

0 yorum

Psikolojik İyi Oluş Workshopları

Daha iyi hissetmek için göz atın.

bottom of page