Stres, zorluklarla karşılaşıldığında hepimizin yaşadığı, kısa vadede ve belirli bir düzeyde yararlı olan fakat sık sık ve uzun sürdüğü durumlarda da hem vücudumuza hem de ruh sağlığımıza zarar veren ciddi bir etkendir. Stres anında bazı stres hormonları tetiklenir, bunlar: Kortizol, noradrenalin ve adrenalin hormonlarıdır.
Adrenalin; kalp atışını hızlandırır ve kan basıncını artırarak hipertansiyona neden olabilir.
Kortizol; kalp krizi riski ve felç riskini artırır. Aynı zamanda beynimizin karar alma, konsantrasyon ve sosyal iletişim davranışlarını kontrol eden prefrontal korteks kısmında küçülmeye yol açar. İştahı artırarak fazla kalori alımına ve bunun sonucunda kalp hastalıklarına ve diyabete yol açar. Stres aynı zamanda beyin ve bağırsak sinir sistemimizin birbirine bağlı olması sonucu, ciddi bağırsak rahatsızlıklarına, mide kramplarına ve sindirim sorunlarına da yol açar. Bunlara ek olarak; cilt problemlerine, saç dökülmelerine, baş ağrısına, uyku bozukluklarına, yorgun hissetmeye ve asabiyete de yol açtığı bilinmektedir.
Peki stresi nasıl yöneteceğiz❔
İlk olarak, onun bizi kontrol etmesine izin vermeyip biz kontrol altına almaya çalışacağız.
Egzersiz yaparak vücudumuzda salınan adrenalin hormonunu daha sağlıklı bir şekilde dışarı atabiliriz. Meditasyon ile de hipokampusumuzu büyüterek hafızamızı güçlü tutabiliriz.
Hayır diyebilmek! Birçoğumuz bunu yapmakta çok zorlansa da, hayır diyebilmek bizi ruhsal anlamda rahatlatacaktır.
Stres yaratan çevreden uzaklaşmak, uzaklaşılamadığı anlarda da kısa molalar vermek ve nefes egzersizleri yapmak. Düzenli bir nefes hem vücudumuzu hem de ruh sağlığımızı da düzene sokacaktır.
Her zaman alternatif yollar bulmak, tek bir plana bağlı kalmamak. Bir B planına sahip olduğumuzda, stresimiz oldukça azalacaktır.
Uyku: Yeterli miktarda ve yeterli kalitede uyumak yine stresi azaltmakta son derece etkili bir maddedir.