Çocukluğumuz bizi birçok yönden şekillendirir: neye inanacağımız, neye değer vereceğimiz ve en önemlisi, insanlarla nasıl ilişki kuracağımız konusunda bize yol gösterir. Ancak ne yazık ki, herkesin çocukluğu olması gerektiği gibi güllük gülistanlık geçmeyebilir. Travmalar, birçok insanın çocukluğunu gölgeleyen karanlık noktalar olabilir.
Peki çocukken yaşadığımız bu travmalar yetişkinlikteki ilişkilerimizi nasıl etkiler?
Görünmez Yaralar
Çocukluk travmaları genellikle yetişkin yaşantımızda görünmez yaralar bırakır. Bu yaralar çoğu zaman farkında olmadan, çevremizdeki insanlarla kurduğumuz ilişkileri derinlemesine etkiler. Kendimizi savunmasız hissettiğimizde, geçmişte yaşadığımız o acıları yeniden yaşamamak için duvarlar öreriz. Çoğu zaman bu duvarlar ne yazık ki sevdiklerimizi de dışarıda bırakır.
Güven Sorunları
Çocukluk travması yaşamış olanlar için güven, oldukça karmaşık bir hale gelir. "Acaba bu kişi bana zarar verir mi?", "Bu insanın niyeti ne?" gibi sorular zihinlerini kurcalar. Bu tür güvensizlikler ilişkileri zorlaştırır ve çoğu zaman yıkıcı olabilir.
Bağlanma Stilleri
Psikoloji biliminin ortaya koyduğu bir diğer önemli kavram da "bağlanma stilleri"dir. Çocukluk travmaları genellikle yetişkinlikteki bağlanma tarzlarını da etkiler. Güvende hissedilmeyen bir çocukluk, yetişkinlikte de kaçınmacı veya kaygılı bağlanma stiline yol açabilir.
Duygusal İletişim
Çocukluk travmaları duygusal ifadeyi ve iletişimi de zorlaştırabilir. Birey, duygularını ifade etmede veya karşısındaki kişinin duygularını anlamada zorlanabilir. Bu, ilişkilerde çatışmalara, yanlış anlaşılmalara ve hayal kırıklıklarına neden olabilir.
İyileşme ve Umut
Bu karanlık tabloya rağmen, iyileşme her zaman mümkündür. Profesyonel yardım, öz-farkındalık ve sevgi dolu, destekleyici ilişkiler, travmanın yarattığı olumsuz etkileri iyileştirebilir. Unutmayın, geçmişiniz sizi tanımlamaz; şu an kim olduğunuza ve ileride kim olacağınıza yine siz karar vereceksiniz.
Çocukluk travmalarının, hayatın her alanına etkisi olduğu gibi ilişkilerimize de görünmez olumsuz etkileri olabilirler. Ancak bu etkilerin farkına varmak ve üzerinde çalışmak, daha sağlıklı ve doyumlu ilişkiler kurmamıza olanak sağlar. Her zaman umut vardır ve her zaman daha iyiye harekete geçebiliriz.
Terapi ve Destek
Travmanın etkilerinden kurtulmak için profesyonel destek almak, oldukça önemlidir. Terapiler, çocukluk travmalarının günlük yaşantınıza nasıl etki ettiğini anlamanıza ve rahatsız olduğunuz bu etkilerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, daha sağlam ilişkiler kurabilmeniz için gereken becerileri kazanmanıza da yardımcı olabilir.
Sonuç
Çocukluk travmaları, insan yaşamının en kırılgan dönemlerinden birinde meydana gelir ve bu yüzden etkileri oldukça derindir. Ancak bu etkileri kabullenmek ve üzerine gitmek, bizi daha güçlü kılar. İlişkiler, sosyal varlıklar olarak bizim için olmazsa olmazdır ve bu ilişkileri iyileştirmek için atacağımız her adım, bizi daha iyi bir yarına taşıyacaktır.
Her ne kadar çocukluk travmaları bizi derinden etkilese de, unutmamalıyız ki bu travmalar birer yara izidir ve yara izleri zamanla solmaya başlar. Yeter ki onları iyileştirmek için gerekli adımları atmaktan çekinmeyelim.
Workshop önerisi: Metakognitif Terapi Işığında Travmayı Anlamak Ve Travmatik Anılarla Başa Çıkmak | Uzman Klinik Psikolog Deniz Çalı